Siroz Nedeniyle Karından Su Alınması (Parasentez) Nedir?
Siroz, karaciğerde ilerleyici skarlaşmaya (fibrozis) neden olan kronik bir hastalıktır. İlerlemiş sirozda, karaciğer fonksiyonlarının bozulmasına bağlı olarak karın boşluğunda sıvı birikmesi görülür; bu duruma "asit" adı verilir. Asit miktarı arttığında hastada nefes darlığı, karında gerginlik, ağrı ve rahatsızlık hissi gibi şikayetler ortaya çıkar. Bu durumda, biriken sıvının karın boşluğundan alınması işlemine "parasentez" denir. Parasentez, hem tanısal hem de tedavi edici amaçla uygulanan tıbbi bir girişimdir.
Parasentez İşlemi Nasıl Yapılır?
Parasentez, steril (mikropsuz) koşullarda, genellikle bir hastane ortamında ve deneyimli bir doktor (genellikle gastroenterolog veya radyolog) tarafından yapılır. İşlem şu adımları içerir:
- Hazırlık: Öncelikle hastanın durumu değerlendirilir. Kanama-pıhtılaşma parametreleri (INR, trombosit) kontrol edilir. Gerekirse işlem öncesi taze donmuş plazma veya trombosit süspansiyonu verilebilir. Hastaya işlem hakkında bilgi verilir ve onay formu (aydınlatılmış onam) alınır.
- Pozisyon: Hasta sırt üstü yatırılır. Sıvının en derin olduğu bölgeyi belirlemek için fizik muayene ve genellikle ultrason kullanılır. En yaygın giriş yeri, göbek deliğinin hemen altındaki orta hat veya kasık bölgesidir.
- Sterilizasyon ve Lokal Anestezi: Girişim yapılacak bölge antiseptik bir solüsyonla (örneğin, povidon iyot) temizlenir ve örtülür. Daha sonra cilt ve altındaki dokuları uyuşturmak için lokal anestezik (lidokain gibi) enjekte edilir.
- Girişim: Doktor, ince ve uzun bir iğneyi (genellikle 18-22 gauge) veya özel bir parasentez iğnesini (trokar), lokal anestezinin yapıldığı bölgeden karın boşluğuna doğru ilerletir. Ultrason eşliğinde yapılması, işlemin güvenliğini ve başarısını artırır.
- Sıvının Boşaltılması: İğnenin ucuna bağlı bir şırınga veya vakumlu bir torba sistemi ile sıvı yavaşça boşaltılır. Tanısal amaçlı ise genellikle 50-100 ml sıvı alınır. Tedavi amaçlı ise, büyük miktarlarda (5-10 litreye kadar) sıvı boşaltılabilir. Çok fazla sıvı birikmişse, sıvının hızlı boşalmasını engellemek ve kan basıncındaki ani değişiklikleri (hipotansiyon) önlemek için işlem kontrollü bir şekilde yapılır.
- İşlem Sonrası: İğne çıkarılır, giriş yeri küçük bir bandajla kapatılır. Alınan sıvı, gerekirse laboratuvara gönderilerek analiz edilir (hücre sayımı, albümin, kültür vb.). Hasta bir süre gözlem altında tutulur ve tansiyon, nabız gibi hayati bulguları takip edilir.
İşlemin Riskleri ve Olası Komplikasyonlar Nelerdir?
Parasentez genellikle güvenli bir işlem olmakla birlikte, her tıbbi girişimde olduğu gibi bazı riskler taşır:
- Enfeksiyon (Peritonit): Nadir görülse de ciddi bir komplikasyondur. Steril koşullara dikkat edilerek önlenmeye çalışılır.
- Kanama: Karaciğer hastalığına bağlı pıhtılaşma bozukluğu olan hastalarda risk daha yüksektir.
- Bağırsak veya Organ Delinmesi: Çok nadirdir, ultrason kullanımı bu riski büyük ölçüde azaltır.
- Böbrek Fonksiyonlarında Bozulma: Büyük miktarlarda sıvı boşaltıldığında, damar içi sıvı kaybına bağlı olarak böbrek kan akımı azalabilir. Bu nedenle genellikle işlem sırasında veya sonrasında damar yoluyla albümin verilir.
- Hipotansiyon (Düşük Tansiyon): Sıvı kaybına bağlı olarak gelişebilir.
- Sıvı Sızıntısı: Giriş yerinden bir süre sıvı sızıntısı olabilir.
İşlem Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Hasta, doktorun önerdiği süre boyunca dinlenmelidir.
- Giriş yeri temiz ve kuru tutulmalı, bandaj birkaç gün yerinde bırakılmalıdır.
- Karın ağrısı, ateş, titreme, giriş yerinde kızarıklık/şişlik, baş dönmesi veya baygınlık hissi gibi belirtiler ortaya çıkarsa derhal doktora başvurulmalıdır.
- Parasentez, asitin nedenini tedavi etmez, sadece semptomları geçici olarak rahatlatır. Altta yatan sirozun ve asit oluşumunun tedavisi (tuz kısıtlaması, idrar söktürücü ilaçlar vb.) mutlaka devam ettirilmelidir.
Bu bilgiler genel bir rehber niteliğindedir. Tanı ve tedavi için mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. |